Geçtiğimiz günlerde Halk TV’nin YouTube kanalında, Rasim Ozan Kütahyalı ile yapılan bir röportaj yayınlandı.
Terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’la yürütülen ‘yeni çözüm süreci’ hakkında yapılan röportaj, Halk TV’nin sosyal medya hesapları üzerinden, “Gazeteci Rasim Ozan Kütahyalı, sürece dair çok çarpıcı bilgileri Halk TV YouTube kanalında açıkladı” başlığı ile paylaşıldı.
Rasim Ozan Kütahyalı ile gerçekleştirilen röportaj sonrası çok konuşulacak bir adım geldi..
KANALDAKİ 5 GAZETECİ İSTİFA ETTİ
Röportaj sonrası bugün yaşanan gelişmede, önce Serpil Yılmaz, ardından Şule Aydın, Murat Ağırel, Timur Soykan ve Barış Pehlivan, kanal ile yollarını ayırdıklarını duyurdu.
KANAL SAHİBİNDEN AÇIKLAMA
Kanaldaki 5 gazetecinin istifası sonrası tartışmalar sürerken bir açıklama da kanal sahibi Cafer Mahiroğlu’ndan geldi.
Mahiroğlu, açıklamasında, Rasim Ozan Kütahyalı’nın ne kendisiyle, ne de kanalın yayın çizgisiyle uzaktan yakından ilişkisi olmadığını belirterek, “Bu tamamen bir yol kazasıdır.” dedi.
“O RÖPORTAJIN YAPILDIĞINDAN BİLGİM YOKTU, OLSAYDI ONAY VERMEZDİM”
Mahiroğlu’nun açıklamaları şöyle:
Kamuoyuna duyuru
Dün akşam, Youtube kanalımızda yayınlanan bir röportaj nedeniyle sosyal medyada bir grup Halk TV programcısı tarafından bana ve kanala yönelik bir kampanya başlatıldı.
Kampanyanın gerekçesine özne olan Rasim Ozan Kütahyalı’nın ne benimle, ne de kanalın yayın çizgisiyle uzaktan yakından ilişkisi yoktur ve olamaz. Bu tamamen bir yol kazasıdır.
Ayrıca televizyon kanalı ve internet sitesinden farklı bir yönetime sahip olan Youtube platformumuz için o röportajın yapıldığından bilgim yoktu. Olsaydı onay vermezdim.
“CEVAP HAKKIMI KULLANMAKTA ISRAR EDİNCE, PROGRAM YAPMAMAYI TERCİH ETTİKLERİNİ İLETTİLER”
Bir iş insanı olarak her şeyimi riske atarak bu işe girdiğimde, amacım onlarca gazeteciye sözünü söyleyebileceği demokratik bir platform sağlamaktı.
Kanalda program yapan arkadaşlarımızın, kanalı ve patronunu rahatlıkla eleştirmesi, eleştirel gazetecilik kültürünü oturttuğumu gösteriyor, bundan dolayı mutluyum.
Fakat söz hakkının kutsallığına olan inancım konusunda hayal kırıklığı yaşıyorum. Sürecin nasıl geliştiğini, o röportajın nasıl yayınladığını izleyicilerimize anlatmak için Kayda Geçsin ekibinden söz hakkı talep ettiğimde, bu talebim reddedildi.
Cevap hakkımı kullanmakta ısrar edince, program yapmamayı tercih ettiklerini ilettiler. Oysa cevap hakkı kutsaldır ve hiçbir demokrat bunu reddetmez.
“BU TUTUMU SÖZ HAKKININ KUTSALLIĞINA İNANAN TÜM İZLEYİCİLERİMİZİN VİCDANINA BIRAKIYORUM”
Söz hakkını reddetmenin ne vicdanlarda, ne Halk TV kültüründe yeri vardır.
Bu tutumu söz hakkının kutsallığına inanan tüm demokratlar, paydaşlar ve izleyicilerimizin vicdanına bırakıyorum.

Kaynak: www.ensonhaber.com