Almanya’nın erken seçim sandığının galibi, muhafazakar Hristiyan Demokratlar (CDU/CSU bloğu) oldu.
Bloğun adayı Friedrich Merz, oyların yüzde 28,5’ini kazanarak Almanya’nın yeni başbakanı olmaya hak kazandı.
ABD ile Rusya-Çin arasındaki güç dengesi nedeniyle baskı altında olan bir ülkeyi yönetmeye hazırlanan Merz, ilk açıklamasını yaptı.
ABD’DEN BAĞIMSIZLIK SÖZÜ VERDİ
Seçim zaferinin ardından yaptığı açıklamada Merz, Avrupa’nın geleceği hakkında net mesajlar verdi.
“Mutlak önceliğim Avrupa’yı güçlendirmek olacak. Böylece ABD’den bağımsızlığımızı elde edebiliriz.” diyen Merz, ABD’nin Avrupa’nın güvenliğine yönelik kayıtsızlığına dikkat çekti.
YENİ ŞANSÖLYEDEN ABD ELEŞTİRİSİ
Merz, “AB’nin hükümet başkanları olan pek çok başbakanla yakın temas halindeyim. Avrupa’yı olabildiğince hızlı bir şekilde güçlendirmek mutlak bir öncelik olmalı ki adım adım ABD’den bağımsızlığımızı elde edelim.
Böyle bir şey söylemek zorunda kalacağımı düşünmezdim… Ancak Donald Trump’ın açıklamalarından sonra Amerikalıların, en azından bu Amerikan hükümetinin, Avrupa’nın kaderine büyük ölçüde kayıtsız kaldığı açıktır.” ifadelerini kullandı.
“İŞ BİRLİĞİ OLMAYACAK”
“AfD ile bir koalisyonun söz konusu olmadığını hep söyledim.” diyen müstakbel başbakan, “Çok temel görüş ayrılıklarımız var. Bizim istediğimizin tam tersini istiyorlar. İşte bu yüzden iş birliği olmayacak.” diye konuştu.
Almanya’da ana akım partiler, teknoloji milyarderi ve ABD Başkanı Donald Trump’ın müttefiki Elon Musk da dahil olmak üzere ABD’nin önde gelen isimlerinin desteğini alan aşırı sağcı AfD ile ortaklık kurmayı reddediyor.
“MOSKOVA’NIN MÜDAHALESİ KADAR ÇİRKİN”
Merz ayrıca Donald Trump hükümetini de eleştirerek, “Amerika’dan gelenler konusunda hiçbir yanılsamaya kapılmamalıyız. Elon Musk’ın seçim kampanyasına müdahalesi, Moskova’nın müdahalesi kadar dramatik ve çirkindir.” dedi.
Diğer liderlerle yuvarlak masa toplantısı düzenleyen Merz, “İki taraftan da öylesine büyük bir baskı altındayız ki şu anda benim mutlak önceliğim Avrupa’da birliği sağlamak. Avrupa’da birlik yaratmak mümkün.” dedi.
Merz’in ABD’ye yönelik bu çıkışı, Trump’ın seçim sonucunu memnuniyetle karşılamasına rağmen geldi.
GÖÇ ÖNERGESİNE AŞIRI SAĞIN DESTEĞİ GERİLİMİ ARTIRDI
Merz, Almanya’da bir Afgan sığınmacının bir adamı ve 2 yaşındaki bir çocuğu öldürdüğü bıçaklı saldırının ardından göç konusunu gündeme getirmişti.
Parlamentoya, güvenlik önlemlerinin artırılması ve Alman kara sınırlarının düzensiz göçe kapatılması çağrısında bulunan iki önerge sundu.
Almanya sınırlarında sığınmacıların daha fazla geri çevrilmesini öngören önerge, aralarında neo-Nazi AfD’nin de bulunduğu muhalefet partilerinin destek vereceğini açıklamasının ardından kabul edildi.
Aşırı sağcı milletvekilleri sonucu alkışlarla karşıladı. Merz’in önerilerinin aşırı sağcılar tarafından desteklenmesi Almanya’da siyasi gerilimi arttırdı.
Hristiyan Demokratlar’ın (CDU/CSU) kısıtlayıcı bir göç politikası ve güvenlik makamları için ek yetkiler öngören kapsamlı reform önerilerini içeren ikinci bir önergesi oy çokluğuyla reddedilmişti.
ŞANSÖLYE “ACI SONUCU” KABUL ETTİ
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, sandık çıkış anketlerinin ardından partisinin yenilgisinden sorumlu olduğunu kabul etti.
Şansölye Scholz’un Sosyal Demokratları (SPD), ZDF’nin tahminine göre yüzde 16,5 oy oranıyla İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana en kötü sonucunu aldı.
Scholz bu “acı” bir sonucu kabul ettiğini söyledi,
Öte yandan Yeşiller de yüzde 11,8’de kaldı.
Özellikle genç seçmenlerden gelen güçlü destek, radikal sol Die Linke partisini yüzde 8,7 oy oranına taşıdı.
Piyasa yanlısı Hür Demokratlar (FDP) ve yeni gelen Sahra Wagenknecht İttifakı (BSW) partisi parlamentoya girmek için yüzde 5 barajı civarında seyretti.
NATO’YA SIKI SIKIYA BAĞLI
Seçimlerdeki 83’lük katılım oranı, 1990’daki birleşme öncesinden bu yana görülen en yüksek katılım oranı oldu.
Erkek seçmenler daha çok sağa yönelirken kadın seçmenler, sol partilere daha güçlü destek verdi.
Muhafazakârları sağa kaydıran “atılgan bir ekonomik liberal” olan Merz, 16 yıl boyunca Almanya’yı yöneten eski muhafazakâr Şansölye Angela Merkel’in antitezi olarak görülüyor.
Merz, Scholz hükümetinin uzak durduğu Ukrayna’nın daha uzun menzilli Taurus füzeleriyle donatılmasını şartlı olarak destekliyor ve Avrupa’nın NATO’ya sıkı sıkıya bağlı olduğunu düşünüyor.
Kaynak: www.ensonhaber.com