Bu dönemin sonunda aktif siyaseti bırakacağım

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İçişleri Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Süleyman Soylu, Anadolu Yayıncılar Federasyonu’nun düzenlediği “Anadolu Sohbetleri” programında medya temsilcileriyle bir araya geldi. Gazze’deki ateşkes anlaşmasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Soylu, direnişin önemine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:

Dün Gazze’de mazlumların ve masumların direnişinin yenilmezliği bir kez daha ortaya kondu. Güç ne kadar büyük olursa olsun, zalimliğin başarıya ulaşamayacağı net bir şekilde anlaşılıyor. Bu, dünya tarihi açısından önemli bir dönüm noktasıdır. Gazze meselesi, Suriye’deki gelişmelerle birlikte değerlendirildiğinde, küresel dengeler açısından kritik bir yerde duruyor.

İKİ DÖNEM KURALINA ELEŞTİRİ

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde uygulanan iki dönem kuralı hakkındaki görüşlerini paylaşan Soylu, bu düzenlemenin ülkelerin istikrarını olumsuz etkilediğini savundu:

İki dönem kuralını yanlış buluyorum. Almanya’nın Merkel sonrası yaşadığı gerileme buna en iyi örnektir. Otomotiv endüstrisinden göç politikalarına, enerji krizinden tedarik zincirine kadar hiçbir alanda somut başarı gösteremediler. Bu durum, ülkeyi ileriye taşıyacak vizyoner liderlikten yoksun olmanın bir sonucudur.

“PKK VE YPG’NİN LİDERİ APO’DUR”

DEM Parti’nin İmralı ziyareti ve çözüm sürecine dair soruları yanıtlayan Soylu, terör örgütlerinin değişime kapalı olduğunu belirtti:

PKK’nın statükosu kurulduğu günden bu yana değişmedi. Abdullah Öcalan, PKK’nın kurucu aklıdır ve örgüt üzerindeki etkisi devam etmektedir. PKK ve YPG’nin lideri de hala Öcalan’dır. Bu gerçek değişmediği sürece, terörle mücadelede atılacak adımlar da sınırlı kalır. Ancak, Sayın Devlet Bahçeli ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın bu konuda attıkları adımları Türkiye’nin geleceği açısından son derece kıymetli buluyorum.

SUÇ SOSYAL MEDYADA PAYLAŞILAN FOTOĞRAFLAR

Bazı organize suç örgütleriyle ilişkilendirilmeye çalışıldığı yönündeki iddialara yanıt veren Soylu, fotoğraf meselesine açıklık getirdi:

İçişleri Bakanı olarak 2 milyondan fazla kamera karşısında fotoğraf çektirdim. Dışarıda çektirilenleri saymıyorum bile. Herkes gelip fotoğraf çektiriyor. Bir düğüne katıldığımda bile çocuklar gelip fotoğraf istiyor. Bu insanlara ‘hayır’ diyebilir misiniz? Eğer bu kişilere herhangi bir hukuksuzlukta ayrıcalık tanısaydım, o zaman suç işlemiş olurdum. Ama böyle bir durum asla söz konusu değil. ‘Ekşi yemedim ki midem ağrısın.’

“ERDOĞAN SİYASETİ BIRAKTIĞINDA BEN DE BIRAKACAĞIM”

Siyaseti bırakma ihtimaliyle ilgili soruya ise Soylu, net bir yanıt verdi:

Bizim tarafımız net. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın çizdiği yolda ilerliyoruz. Daha önce de söyledim, Erdoğan siyaseti bıraktığı gün ben de bırakacağım. Şu anda 4’üncü dönem milletvekiliyim ve bu, benim son dönemim. Artık milletvekilliğinde yeterince faydalı olamadığımı düşünüyorum. Dönem sonunda aktif siyaseti bırakmayı planlıyorum. Ancak, bu süreçte Erdoğan’ın bir kez daha seçilmesi için var gücümle mücadele edeceğim.