Afrika kıtası, 2050’ye kadar 9 milyar kişiyi besleyecek potansiyele sahip olsa da iklim değişikliği, tarım sektöründeki yatırım azlığı, terör ve Rusya-Ukrayna savaşı gibi unsurlar nedeniyle 278 milyon Afrikalının karnını doyuramıyor.
Geçen hafta Senegal’in başkenti Dakar’da düzenlenen Afrika’yı
Besle Zirvesi kıtanın zengin kaynakları ve iş gücüne rağmen gıda konusunda dışa
bağımlılığını bir kez daha gözler önüne serdi.
Afrika Kalkınma Bankası (AfDB) tarafından organize edilen
zirvede, kıtanın kalkınma ortakları Afrika’da gıda egemenliğinin sağlanabilmesi
için gelecek 5 yıl için toplam 30 milyar dolar finansman sözü vermişti.
Tarım projeleri desteklense bile…
Bu kaynakla Afrika’daki tarım projelerinin desteklenmesi ve
gıda ithalatının azaltılması hedeflense de rakamlar kıtanın gıda ithalatının
her geçen yıl arttığını ortaya koyuyor.
AfDB verilerine göre, Afrika 2015’te 35 milyar dolarlık gıda
ithalatı yaparken bu rakam 7 yıl içinde 2 katına çıkarak 70 milyar dolara ulaştı.
Tüketim alışkanlıklarının değişmesi ve gıdaya olan talebin
artmasıyla 2025’te gıda ithalatının 110 milyar doları aşması bekleniyor.
Uzmanların ‘istihdam oluşabilir’ görüşü
Afrika en çok tahıl, sıvıyağ, şeker, et ve süt ürünleri gibi
temel gıda maddelerinde dışa bağımlıyken kakao, kahve, çay ve baharat gibi
ürünleri ihraç ediyor.
Oysa uzmanlar, Afrika’nın, dışarıdan satın aldığı temel gıda
maddelerinin neredeyse tamamını üretebileceğini ve bu tarımsal üretimin önemli
bir istihdam oluşturabileceğine işaret ediyor.
2021’de 55 milyon ton tahıl ithal edildi
Afrika’nın gıda talebini kendi kendine karşılaması için
tarım sektörüne yatırım önem arz ederken, ithal ürünlerin yerel
alternatifleriyle de ithalat rakamlarının düşebileceği belirtiliyor.
Örneğin 2021’de 55 milyon ton tahıl ithalatı yapan Afrika,
bunun yerine fonio, amarant, teff gibi yerel hububat ürünleri kullanabilir.
Afrika, 9 milyar insanı doyurabilir
AfDB’nin 2022 rakamlarına göre dünyada açlık çeken 828
milyon kişinin 278 milyonu Afrika’da yaşıyor.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü, Afrika’da açlık
çekenlerin sayısının 2030’da 310 milyona ulaşabileceği konusunda uyarıyor.
Afrika, dünyada el değmemiş tarım arazilerinin yüzde 65’ine
ev sahipliği yapıyor.
Her yıl 257 milyar dolara ihtiyaç duyuluyor
Kıta 2050’ye kadar 9 milyar insanı beslemeye yetecek
ekilebilir araziye sahip olmasına karşın 100 milyon tondan fazla gıda ithal
ediyor.
2022 Afrika Tarım Durum Raporu ise iklim değişikliğinin
etkileri ve küresel krizlere dayanıklılık için Afrika’daki tarım sektörünün her
yıl 257 milyar dolara ihtiyaç duyduğunu ortaya koyuyor.
Afrika’da ekilebilir araziler ve verimli topraklara karşın
yaşanan gıda sorununun temel nedenlerinden birisini, sömürge döneminden kalma
alışkanlıkla devamlı aynı ve tek ürün üzerinden tarım yapılması oluşturuyor.
30’dan fazla silahlı terörist grup var
Sömürgeci devletlerin, bağımsızlık öncesi Afrikalı
çiftçilere kendi ihtiyaçları doğrultusunda tek ürün dayatması ve bu
alışkanlığın bugün hala sürdürülüyor olması kıtanın tarım alanında
kalkınmasının önüne geçiyor.
Bunun yanı sıra hızla artan nüfus, alt yapı ve tarım
alanında yatırım eksikliği de Afrika’daki gıda sorununu derinleştiriyor.
Kıtada 30’dan fazla silahlı terörist grubun varlığı da tarım
ve hayvancılığı olumsuz etkiliyor.
Gıda güvensizliği yaşanıyor
Özellikle Sahel bölgesi ve Çad Gölü havzasında milyonlarca
kişinin terör ve güvenlik riski nedeniyle açlık ve gıda güvensizliği yaşadığı
biliniyor.
BM rakamları, dünyanın en uzun süreli ve karmaşık çatışma
bölgelerinden Çad Gölü havzasında yer alan Kamerun, Çad, Nijer ve Nijerya’da
5,6 milyon kişinin ciddi gıda güvensizliğiyle karşı karşıya olduğunu ortaya
koyuyor.
18 milyon kişi açlık riski altında
BM, Sahel’de terör örgütleri nedeniyle artan gıda
güvensizliği konusunda önlem alınmazsa 18 milyon kişinin açlık riski altında
olduğu konusunda uyarıyor.
Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 15’ini barındıran Afrika,
küresel ısınmaya neden olan sera gazı emisyonlarının sadece yüzde 3’ünden
sorumlu olsa da iklim değişikliğinin etkilerine en sert şekilde maruz kalıyor.
Son 40 yılın en ağır kuraklığı
Hint Okyanusundaki ada ülkesi Madagaskar 2021’de iklim
değişikliğine neden olan faktörlerde hiç pay sahibi olmasa da “sadece
iklim değişikliğinin yol açtığı kıtlıkla mücadele eden ilk ülke” olmuştu.
Son 40 yılın en ağır kuraklığının yaşayan ülkede kuraklığın
her geçen yıl artması, 1 milyon 140 bin kişiyi hiç gıda bulamaz hale
getirmişti.
Dünya Bankası verileri, Afrika’yı “iklim değişikliğinden
en çok etkilenen kıta” olarak nitelerken, kuraklık, düzensiz yağışlar ve
aşırı sıcakların tarım sektörünü derinden etkilemesi nedeniyle 86 milyon
kişinin göç etmek zorunda kalacağını göstermişti.
Koronavirüs 200 milyondan fazla kişiyi etkiledi
Öte yandan koronavirüs salgınının neden olduğu gıda krizi de
Afrika’da 200 milyondan fazla kişiyi etkiledi.
Salgının ardından patlak veren Rusya-Ukrayna savaşı da
Afrika ülkelerindeki tarım faaliyetlerini sekteye uğratarak buğday fiyatlarında
yüzde 45 artışa yol açtı.
30 milyon ton gıda açlığı
Buğday ihtiyacının yüzde 40’ını Rusya ve Ukrayna’dan
karşılayan Afrika kıtasında savaş nedeniyle 30 milyon ton gıda açığı oluştu.
Afrika ülkeleri ihtiyaç duydukları gübrenin büyük bir
kısmını da Rusya ve Ukrayna’dan ithal ederken savaş nedeniyle gübre fiyatları 3
katına çıktı, piyasada 2 milyon tonluk gübre açığı baş gösterdi.

Kaynak: www.ensonhaber.com